Son yapılan bir araştırma, esrar kullanımının şizofreni vakalarındaki artışla doğrudan ilişkili olduğunu gösterdi. Araştırmaya göre, son on yılda esrar kullanımına bağlı olarak şizofreni vakalarının oranı üç kat artmış durumda. Bu bulgular, esrarın uzun vadeli etkileri ve mental sağlık üzerindeki olumsuz sonuçları konusunda endişeleri artırıyor.
Araştırmaya katılan psikiyatristler, esrarın, özellikle genç yaşta başlayan kullanımıyla, şizofreni gibi psikiyatrik hastalıkların tetikleyicisi olabileceğini belirtiyor. Özellikle yoğun ve sık kullanım, beyindeki kimyasal dengesizliklere yol açarak, genetik yatkınlığı olan bireylerde şizofreni gibi ağır psikoz bozukluklarının gelişmesine neden olabiliyor. Uzmanlar, esrarın içerdiği THC (tetrahidrokannabinol) maddesinin beyin üzerindeki etkilerini incelediklerinde, bu bileşiğin, özellikle genetik olarak bu tür hastalıklara yatkın bireylerde zihinsel sağlık sorunlarına yol açtığını vurguluyor.
Esrar kullanımının şizofreni üzerindeki etkileri, özellikle 18-25 yaş arasındaki gençlerde daha belirgin olarak görülüyor. Bu yaş aralığında beyin gelişimi halen devam etmekte olup, esrarın beyindeki gelişen yapılar üzerinde kalıcı hasarlar bırakma olasılığı daha yüksek. Çalışmada, esrar kullanımının artmasıyla birlikte, şizofreni tanısı konan hastaların sayısında ciddi bir yükseliş olduğu gözlemlendi.
Bu artışın, toplumda esrarın yasallaştırılması ve normalleşmesi ile ilişkili olabileceği düşünülüyor. Son yıllarda birçok ülkede esrarın yasallaştırılması, kullanımın artmasına ve bunun sonucunda mental sağlık sorunlarının yükselmesine yol açmış olabilir. Esrarın kullanımının, psikolojik rahatsızlıkları olan bireyler için bir tetikleyici faktör olabileceği konusunda sağlık uzmanları, kamuoyunu bilinçlendirmeyi ve tedavi yöntemleri konusunda daha fazla araştırma yapmayı öneriyor.
Sonuç olarak, esrarın şizofreni gibi ciddi psikiyatrik hastalıklarla ilişkili olduğu ve bu hastalıkların oranının hızla arttığı bir dönemdeyiz. Uzmanlar, gençlerin esrar kullanımından kaçınmalarının mental sağlıklarını koruma adına önemli olduğunu belirtiyor.
