Sivrisinekler yoluyla bulaşan Batı Nil Virüsü, çoğu zaman hafif seyretse de belirli koşullarda ölümcül hâle gelebiliyor. Peki bu virüs ne zaman tehlikeli olur? Hangi dönemlerde risk artar? İşte merak edilen tüm detaylar…
Batı Nil Virüsü Nedir ve Nasıl Yayılır?
Batı Nil Virüsü (BNV), Flaviviridae ailesine ait, sivrisinekler aracılığıyla bulaşan bir RNA virüsüdür. İnsanlara genellikle Culex türü sivrisineklerin ısırması yoluyla geçer. Asıl taşıyıcılar ise kuşlardır. Sivrisinek, enfekte bir kuştan virüsü alarak insanlara ve diğer memelilere bulaştırabilir.
Hastalık insandan insana doğrudan bulaşmaz. Ancak kan nakli, organ nakli ya da anneden bebeğe geçiş gibi özel durumlarda bulaşma riski vardır.
Batı Nil Virüsü Ne Zaman Daha Tehlikeli Hale Gelir?
Batı Nil Virüsü, yılın her döneminde görülmese de özellikle yaz sonu ve sonbahar başında, yani Temmuz – Ekim ayları arasında daha aktif hâle gelir. Bu dönemlerde:
Bu koşullar, virüsün yayılmasını kolaylaştırır. Dolayısıyla bu aylar, enfekte olma riskinin en yüksek olduğu dönemler olarak kabul edilir.
Kimler İçin Daha Büyük Tehlike Oluşturur?
Batı Nil Virüsü vakalarının %80’i hafif ya da belirtisiz seyreder. Ancak bazı bireylerde ciddi nörolojik semptomlara yol açabilir. Virüs özellikle şu gruplar için tehlikelidir:
Bu gruplarda ensefalit (beyin iltihabı), menenjit ve felç gibi ciddi tablolar gelişebilir. Ölüm oranı düşük olsa da ağır seyreden vakalarda kalıcı hasarlar görülebilir.
Belirtiler Ne Zaman ve Nasıl Ortaya Çıkar?
Virüsün kuluçka süresi genellikle 2 ila 14 gündür. Belirtiler, virüs bulaştıktan sonraki ilk hafta içinde kendini gösterir. Hafif seyreden enfeksiyonlarda şu semptomlar görülebilir:
Ağır seyreden vakalarda ise aşağıdaki belirtiler gelişebilir:
Bu tür semptomlar görüldüğünde mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Türkiye’de Batı Nil Virüsü Görülüyor mu?
Evet. Türkiye’de ilk kez 2010 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından doğrulanmış vakalar tespit edildi. Özellikle Trakya, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde dönemsel olarak enfekte sivrisinek vakalarına rastlanabiliyor.
Kuş göç yolları üzerinde yer alması ve yaz aylarındaki sıcaklıklar, Türkiye’yi Batı Nil Virüsü açısından potansiyel risk bölgelerinden biri hâline getiriyor. Sağlık otoriteleri, her yıl yaz aylarında sivrisineklerle mücadele kampanyaları yürütüyor.
Korunmak İçin Neler Yapılmalı?
Batı Nil Virüsü’ne karşı henüz etkili bir aşı ya da antiviral ilaç bulunmamaktadır. Bu nedenle korunma önlemleri büyük önem taşır:
Ayrıca yerel belediyeler ve sağlık birimlerinin ilaçlama faaliyetlerine destek verilmesi, toplum sağlığının korunması açısından önemlidir.
Batı Nil Virüsü özellikle yaz sonunda ve sonbaharın ilk günlerinde sivrisinek popülasyonunun zirveye çıktığı dönemde daha tehlikeli hâle gelir. Hastalık çoğunlukla hafif geçse de, risk gruplarında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle virüsün yaygınlaştığı dönemlerde bireysel korunma önlemleri hayati önem taşır. Hem bireysel bilinç hem de toplumsal mücadeleyle virüsün etkileri azaltılabilir.
4o
İstanbul'da kene vakalarında ciddi artış yaşanıyor. Son üç ayda sağlık kuruluşlarına bildirilen 7.002 vaka endişe…
Araştırmacılar, kullanıcının el yazısını ve hareketlerini ölçerek Parkinson hastalığını erken evrede tespit edebilen bir “akıllı…
Amputasyon sonrası yaşam kalitesini artıran ve protez kullanımında devrim yaratan osseointegrasyon yöntemi, geleneksel protezlere kıyasla…
Son yıllarda kilo vermek isteyenlerin gözdesi haline gelen haftalık enjeksiyon tedavileri, diyet ve spora alternatif…
Sağlık Bakanlığı’nın yeni dijital uygulamasıyla vatandaşlar, sağlık raporlarını artık e-Devlet üzerinden kolayca görüntüleyebilecek. e-Rapor sistemi…
Türkiye’de nadir gerçekleştirilen medikal operasyonlardan biri başarıyla sonuçlandı. 8 aylık bir bebeğe, henüz anne karnındayken…